çay tavşan kanı |
lezzetli, dumanı üstünde, iştah açıçı... moda konusundaki diğer blogum www.belginstudio.blogspot.com, bir göz atın bence...
yemekleri bir de benim gözümden görün
Bugüne kadar çektiğim tüm yemek fotoğrafları ve bundan sonra çekeceğim yeni fotoğraflar, hep baktığımızın ötesini görebilme merakımdan. Sadece bakmamak, baktığımızı görmek, gördüğümüzü farkedebilmek benim amacım. Tabii yemek yapmayı, yemeyi ve fotoğrafını çekmeyi de çok sevdiğimi söylemeye gerek yok.Siz de kendi çektiğiniz yemek fotoğraflarınızı, günün fotoğrafı köşesinde yayınlanmak üzere gönderebilirsiniz, bu da blogumuzun bir hizmetidir :))Bu arada fotoğrafları izinsiz kullanmak yasaktır benden söylemesi.
28 Eylül 2010 Salı
27 Eylül 2010 Pazartesi
kebaaaap
I had a dream :)
26 Eylül 2010 Pazar
25 Eylül 2010 Cumartesi
mevsimin en ateşli sebzesi
Fesleğen kokulu Bruschetta
puffffff böreği
23 Eylül 2010 Perşembe
mücver almaz mısınız? yeni yaptım
22 Eylül 2010 Çarşamba
kış geliyor, hadi turşu yapalım
Bunlar da kelek. Dalga geçmiyorum adı bu: Kelek, turşuluk |
semt pazarı kuruldu
Pazarın en rekli görüntüleri: kendisi gibi tatlı bir renge sahip bal kabağı |
taze fasulye, özellikle zeytinyağlı yapmanın tam zamanı. 3.5 TL! |
Bezelye = araka. Yakından bakın diye çektim bu fotoğrafı mini mini kurtçuklar dadanmış, tamamen organik :)) |
Taze cevizi çok seven ve vatanından çok uzaklarda olup yiyemeyenler için... |
Tam anlamıyla seyirlik. O kadar acı ki yemek için cesur olmak gerek ama o kadar çekici bir görüntüsü var ki fotoğrafını çekmemek günah |
21 Eylül 2010 Salı
mahallemize palamut gelmiş, yemese miydik?
20 Eylül 2010 Pazartesi
dağ çileği mi osmanlı çileği mi? buldum! çilek reçeli
birini beklerken zamana şahit olmak
18 Eylül 2010 Cumartesi
pazardan, tabağa: kızılcık
17 Eylül 2010 Cuma
mahalle fırını
Hala "mahalle"de oturan şanslı ve azınlık gruptansanız mahalle bakkalı, mahalle kasabı, manavı ama en güzeli de mahalle fırını'nın ne demek olduğunu anlarsınız. Bilmeyenlere anlatıyorum: Sabahın erken saatleri, günlük gazeteler alınmış okuyarak yürürken birden burnunuza çarpan, sizi kendine çeken yeni çıkmış taze ekmek kokusu... O kadar sıcaktır ki tutamazsınız, bilumum akrobasi hareketleri yapmak zorunda kalırsınız ve tabii ekmeğin köşesini koparıp yemeden olmaz. İşte hayat bu kadar basıt mutluluklardan oluşuyor aslında, değerini bilene...
ballı lokma... olsa da yesek
cuma akşamı menüsü
önce akşam trafiği aşılıp reina'ya gidilir, henüz güneş batmadan bir yaz kokteyli, sonra yaz akşamına uygun bir pappardelle, gecenin geç saatleri için de taze çekilmiş türk kahvesi. mesela...
öğlende adana'daydık
Kuzguncuk küçük bir yer olmasına rağmen, yemek açısından çok bereketlidir. Canınız köfte mi istedi ister mangalda, ister inegöl (köfte resimleri de yakında burada) canınız kebap mı istedi işte ekmek teknesi. Adı zamanının tutulmuş dizilerinden almış ekmek teknesi öğle yemeğimize mekan oldu. Taze taze aktarıyorum :)
16 Eylül 2010 Perşembe
13 Eylül 2010 Pazartesi
10 Eylül 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)